Dravid dil ailesi, yoğunlukla Güney Hindistan'da veya Sri Lanka'da konuşulan 73 dili içerir. Pakistan'daki, Nepal'deki Bangladeş'teki bölgelerde, bunlardan daha az olarak da Afganistan ve İran'da konuşulur. Ayrıca, ABD, Birleşik Krallık, Kanada, Malezya ve Singapur'da Dravid'li göçmenler tarafından konuşulur.[1]
Aileye ait dilleri 200 milyon insan konuşur. İran'da konuşulmuş olan Antik Elam dilleriyle ilgisi olduğu iddia edilen Dravid dilleri, şu andaki hiçbir dil ailesiyle akrabalık bağına sahip değildir.
Hint-Avrupa Dilleri'nden çok farklı olmasına rağmen, binyıllar içinde bu dillere Sanskritçe'den %30 veya %70 oranında kelime transferi olmuştur. Ayrıca, dil yapısı açısından Dravid dilleri Hint-Avrupa dillerini etkilemiştir, ve bu etki ters istikamette olan etkiye göre daha fazla olmuştur.[2]
Sümerologların birkaçı Sümer dilinin Hindistan'da Aryanlardan önce yaşayan ve dilleri Ural-Altay dil karakterine sahip olan DRAVİDA’ların diline benzerliğini de göz önünde tutarak belki de Sümerler şimdiki İran'ın güneyinden geçerek Mezopotamya'ya ulaşmışlardır demektedir. Ancak o dönem doğal şartlarının şimdiki İran'ın doğusunda çok büyük ve sıcak çölleri meydana getirdiğini dikkate alarak bunun mümkün olacağına inanmanın çok zor olacağı sonucuna varıyorlar.
Aileye ait dilleri 200 milyon insan konuşur. İran'da konuşulmuş olan Antik Elam dilleriyle ilgisi olduğu iddia edilen Dravid dilleri, şu andaki hiçbir dil ailesiyle akrabalık bağına sahip değildir.
Hint-Avrupa Dilleri'nden çok farklı olmasına rağmen, binyıllar içinde bu dillere Sanskritçe'den %30 veya %70 oranında kelime transferi olmuştur. Ayrıca, dil yapısı açısından Dravid dilleri Hint-Avrupa dillerini etkilemiştir, ve bu etki ters istikamette olan etkiye göre daha fazla olmuştur.[2]
Sümerologların birkaçı Sümer dilinin Hindistan'da Aryanlardan önce yaşayan ve dilleri Ural-Altay dil karakterine sahip olan DRAVİDA’ların diline benzerliğini de göz önünde tutarak belki de Sümerler şimdiki İran'ın güneyinden geçerek Mezopotamya'ya ulaşmışlardır demektedir. Ancak o dönem doğal şartlarının şimdiki İran'ın doğusunda çok büyük ve sıcak çölleri meydana getirdiğini dikkate alarak bunun mümkün olacağına inanmanın çok zor olacağı sonucuna varıyorlar.
Bu ihtimali öne sürenlerin biri ise Soden’dir. O sözünün devamında der: "Bu eklemeli karakterli bir dile sahip olan Dravidalar Hindistan'daki zengin uygarlığın yaratıcısı sayılırlar. Hindistan'a en son nüfuz eden (ârileşen) Aryanlar ise onları Doğu Hindistan'a sürüyorlar. Ancak, Dravidaları batıya göçmeye neyin mecbur ettiğini anlamak ve onların M.Ö. 4000 yılının hangi kesiminde göç ettiğini tespit etmek çok zordur"[27]
Dravidalar konusunda Sümerolog Hommel de şu açıklamalarda bulunmaktadır: "Kollar (Kolhlar) Hindistan'ın yerli nüfusunun son kalıntılarıdır. Sonra Turanlı (Türkistanlı) Dravidalar Hindistan'a geliyorlar, en sonunda da Aryanlar gelip Dravidaları Doğu Hindistan'a sürmüşlerdir.
Dravidi dilinde konuşan nüfusun günümüzdeki sayısı yaklaşık 200 milyon olup Hindistan yarımadasının 1/4'ünü oluştururlar. Bu dil, özellikle onun Tamilce lehçesi güçlü edebiyatı, eski metinleri ve M.Ö. 300 yıllarına kadar giden geçmişi ile kendi karakterini korumaktadır. Bu dil Tamil, Andrapradaş ve Misur gibi birkaç yurtta resmî devlet dilidir"[28]
Sümerlerin Orta Asya'dan gelmeleri konusunda bilimsel gerçekler daha çoktur. Ancak biz metnin bu bölümünü bu konuda yazılan en son eserlerin birine müracaat ederek noktalıyoruz: "Sümerlerin (M.Ö. 3300) Orta Asya'dan gelme ihtimali aşağıdaki şu faktörlerle açıklanıyor. Onların dillerinin Altay-Türk dillerine benzerliği, tapınaklarının mimarî şekilleri ve süslemelerinin dağ tapınaklarına benzemesi ve genellikle yazıda kullanılan ideogramlarının (belgilerinin) dağ yurtlarıyla benzerlik göstermesidir. Sümerlerin dinî inançlarının kökünün de Orta Asya ya da Bakterya'dan olduğunu kanıtlayacak anlamlı şeyler vardır: Dağ tapınakları, dağ öküzüne secde etmek ve ek olarak Orta Asya'da olduğu gibi kralın muhafızlarının o öldüğü zaman, kendilerini zehirleyerek intihar etmeleri...”[29]Yapı bakımından ise Türkçe Asya kökenli bir çok dille benzer durumda..
Fince,Macarca,Moğolca,Mançu-Tunguz ,Kore ve Japon dilleri ile.
Hindistanın güneyindeki Dravid dilleri ile vb..
Sümer-Türk dillerinin köklerinin bir olup, bir gruba ait olması hakkında bilgi ve açıklamalar bulunmaktadır. İranlı tarihçi Hasan Pirniya şunları kaydeder: “Âlimler dünyadaki mevcut dilleri üç gruba ayırmaktadırlar. Birinci grup “tek heceli” diller (Monosilabik). Bu dillere “kök diller” de denilir. Bu diller kök sözcüklerden meydana gelir. Bu kelimelerin önüne veya ardına başka heceler eklenmez. Çin, Anam ve Siam dilleri bu gruba aittir. İkinci grup “iltisaki” dillerdir. Bu dillerde kök sözcüklerin ardına ekler katılmak yolu ile yeni sözcükler yapılıyor, ancak kök sözcük değişmeden kalır. Dilleri iltisaki olan halklar şuunlardan ibarettir: 1-Ural-Altay dilleri, örneğin Türkler, Tatarlar, Moğollar, Finler, Tunguzlar, Samoyedler. 2- Japonlar ve Koreliler. 3- Hind Dravidiler ve Basklar. 4- Yerli Amerikalılar. 5-Afrika’daki Nubililer, Hutentutlar. Eski kavimlerden bu dil grubuna girenlerden Elâmlılar, Hititler, Sümerler üzerinde de durulmaktadır. İlim adamlarının bazıları Sümerceyi de iltisaki dillere dahil etmektedirler. Üçüncü dil grubu ise Ariyanlı Hind Avrupalılar ve Samîlerden ibaret olan “Flektiv” dil grubudur.”[151]
Arkeologların bu son sözlerini esas alırsak, Sumerlilerin ana yurdu Türkmenistan olmalıdır diye düşünüyoruz. Çünki nihayet Türkistandan, Kafkasya’dan ve Hint’den söz geçiyor. Hindistan konusunda geçen bölümlerde de işaret ettiğimiz gibi eski Hint medeniyetinin kurucuları M.Ö. 4000 yıldan itibaren bu günkü Türkmenistan’ın sınırlarından oraya göç eden Dravidiler olmuştur. Onların dilleri Turan dil grubuna dahildir. Aryanlar ise daha son dönemlerde Hindistan’a girerek Dravidileri güneye doğru sürmüşlerdir. Yani, eğer Sumerliler Hindistan’dan Mezopotamya’ya varmış olsalar da bunlar Dravidiler olmalıdır.
Arkeologların bu son sözlerini esas alırsak, Sumerlilerin ana yurdu Türkmenistan olmalıdır diye düşünüyoruz. Çünki nihayet Türkistandan, Kafkasya’dan ve Hint’den söz geçiyor. Hindistan konusunda geçen bölümlerde de işaret ettiğimiz gibi eski Hint medeniyetinin kurucuları M.Ö. 4000 yıldan itibaren bu günkü Türkmenistan’ın sınırlarından oraya göç eden Dravidiler olmuştur. Onların dilleri Turan dil grubuna dahildir. Aryanlar ise daha son dönemlerde Hindistan’a girerek Dravidileri güneye doğru sürmüşlerdir. Yani, eğer Sumerliler Hindistan’dan Mezopotamya’ya varmış olsalar da bunlar Dravidiler olmalıdır.
Chitral ile Baltistan civarından, İndus'la aşağı inip, denizlerden Mezopotamya'ya varıp, Ür, Ürük şehirlerinden Yürük Türük adını alıp, oradan da Baltık'a çıkmış olabilirler.
YanıtlaSilEğer Güney Afrikadaki hotantoların dili de bitişken ise durum karışık. O zaman Dravid ve Tamillerin dilinin de bitişken olması onların proto türklerden falan olduğunu göstermez. Dravid kökenli Sümerlerin dilinde Türkçe kelimeler söz konusu olabilir. Bu bir kaç etnik kabilenin bir zaman ve bir yerlerde etkileşip ortak bir kültür oluşturmuş olabileceklerine, birlikte Mezopotamyaya yerleşip bir uygarlık kurmuş olabileceklerine işaret eder sadece. Afrikada bitişken, semitik ve Hind-avrupa dillerine benzer dillerin olması çok ilginç. Avrazya ve Yeni Dünyadaki diller de kökensel olarak burdan mı çıktı?. Avrazyada oluşup çeşitli dönemlerde Afrika'ya dönüşler mi oldu (mesela berberiler) belirsiz gibi.
YanıtlaSilYa Baltık dilleriyle Dravid ortaklığı?
YanıtlaSil